kızılcık şerbeti (dizi)

• önceki entry'yi ocakta yazmışım. doğa son paragrafta yazdıklarımı harfiyen uyguladığın için teşekkür ederim, bak ne güzel işe yaramış.
  
  şimdi lütfen tekrar o karanlığa dönme bacım, başımızı yere eğme, bu dana fatih değişmez. görkem'i görünce anladıkları kıymetini, iki güne unuturlar analı oğullu. sen dönersin, yine başlarlar.
  
  senarist hanım, rövanşın karakteri iyi hoş da, neden burdaki kankilerimi kırıp bize birkan sokullu'yu getirmedin. boyu boyuna diyorsan da feriha'da hazal kaya'ya çağatay ulusoy yazmayı bildin ama. :(
• diziyi instagram'da çıkan sahnelerden falan takip ediyor, ayrıntıları bilmesem de az çok konuyu biliyorum.
  
  hiç bu açıdan bakıp yorumlayan oldu mu bilmiyorum ama, abartılı pozitifliğin, gerçek dışı övgülerin, manasız samimiyetlerin nasıl fos çıktığını, zamanla balon gibi söndüğünü gösteren bir dizi bu.
  görkem'in evlenmeden önce: 'kendi annem olsa, bu kadar severdim' demesi, 'pembe anneciğim, ben bir şey söylemem, siz bilirsiniz' deyip kararları hep kayınvalidesine bırakması, tüm gerçekten uzak cümleler, hepsi yalandı ve bunu görmek bu kadar zor olmamalıydı.
  
  hayatımızdaki normal insanların, normal cevaplar ve tepkiler veren insanların kıymetini bilmemiz gerektiğini bize gösteriyor. kimse kendi annesi dışında bir kadını kendi annesi gibi sevemez, öyle söylüyorsa yalan söylüyordur. herkesin fikirleri, kararları vardır, seçimlerini paylaşmayan insanların aslında samimi olmadığını bilmemiz gerekiyor.
  
  kayınvalidesine anne demeyen (demek içinden gelmeyen) belli bir mesafede duran belki onu sevemediğini dürüstçe paylaşan ama hiçbir zaman ona saygısızlık veya kötülük etmeyen normal bir gelin, yalan sevgi gösterisinde bulunan, alenen yalan söyleyen, gösterişli övgülerde bulunan bir gelinden daha kıymetlidir. annesiyle sağlıklı bir ilişkisi bulunan biri, tabii ki annesini kayınvalidesinden çok sever. annesi olmayan bir kadına elbette anne demek istemeyebilir. boşandıktan sonra bir yabancı olacak bir kadına anne demeyi tercih etmeyebilir. bunlar bana oldukça insani geliyor.
  
  anlaşamadığı kişiden uzak duran ama arkasından da konuşmayan, dedikodusunu yapmayan, sözleriyle kalp kırmayan kişi, ısrarla görüşmeye devam edip kalp kırmaya devam eden birinden daha kıymetlidir.
  
  dürüst bir sadelik, yalan bir gösterişten daha kıymetlidir. insani tepkiler veren doğa dışlandı, yalan samimiyetler gösteren görkem, coşkuyla karşılandı, ve bu coşku kısa zamanda balon gibi söndü. fısss…
  
  doğa insan gibi geldi, insan gibi de gitti. medeni bir şekilde. görkem ise şayet bir gün gidecek olursa bu adamın donuna kadar almadan, tüm ev halkının üstünden geçmeden git-mez.
  
  geçen bir videoya denk geldim instagramda. evlendiğinin ertesi günü tüm sosyal medya hesaplarından soyadını değiştiren kadından korkarım ben demiş adam. çünkü o kadın, boşanırken senin donuna kadar alır, nafaka için tüm haksız yollara başvurur. ama kendi soyadına, kendi özgürlüğüne, kendi benliğine sahip çıkmak isteyen bir kadın, ya da en azından balayı sabahında hemen sosyal medyada soyadını değiştirmek aklına gelmeyen bir kadın, daha normaldir; belki ataerkil zihniyete hizmet etmez, başta erkeğin hoşuna gitmez bu durum, ama o kadın, giderken de çirkinleşmez, insan gibi bitirir. normal biridir çünkü. ruhsal açıdan daha sağlıklıdır.
• "kabul ederim, ama bir şartım var"
  eğer bu "karakteriz" karakterle evli olsaydım ve bebeğimi, onurumu, sevincimi - kısacası bana dair olan her şeyimi onun yüzünden yitirmiş olsaydım. geri dönmek için tek bir şartım olurdu; kaybettiğim bebeğim dahil, elimden aldığı her şeyi bana geri vermesini isterdim. geri dönüşüm, işte bu kadar imkansızlıklarla dolu olurdu.
  
  pembe her şeyi özetliyor aslında
  
  "en azından doğa söz dinliyordu," onlara boyun eğecek ve her sözlerini dinleyecek bir mazlum gerek^*
• eski bölümlerden bir demet izledim de. 30'lu bölümlerde şu umut denen yer elması ne kadar da aptal saptal argümanlarla su nursemayi üzüyor yahu, tam bir ömür törpusu.
  yok ben eşimden ailesinden para almam yok yardım kabul etmem, yok benim durumum bu. kadından para almam deyip asıl ezen kendisi.
  eşinden para alıp is kurup büyüten nice insan var. be salak borç alıyorum de. halini düzelt sonra gene verirsin.
  şu dizideki en sığ, gelişmeyen, değişmeyen, hatta gittikçe mala bağlayan tek karakter umut yemin ediyorum.
  gidip bir kaşık suda bogasin gelir o derece.
  aynen umut sen böyle devam et. güzelim kızı harca gitsin.
• adeta iğdiş edilmiş, erkeksiz bir laik kesim ve karşısında 'laikçi' kadınların bile elde etmek için birbirini yediği muhafazakar (fakat bir o kadar da centilmen janti görünümlü) erkeklerden oluşan bir fantezi dünyasını anlatan, toplum mühendisliği eseri projelerden biridir.
  
  güya birtakım ikiyüzlülükleri su yüzüne çıkarıyor gibi görünerek el altından muhafazakar yaşam biçimini güzellemektedir.
• günlük diziye bağlamıştır. diziyi uzatmak için olabilecek tüm çift kombinasyonlarını denediler. sıradaki çift umut ve çimen at fava bekle
• bakalım,nilay karakterine ne olacak?
  çarşaf çarşaf heryer de uyuşturucu haberleri,yazışmaları var.